-
1 parmak izi
отпеча́ток па́льца, дактилоскопи́ческий отпеча́ток -
2 parmak\ izi
отпеча́ток па́льца -
3 iz
отпеча́ток (м) след (м)* * *1) врз. следayak izi — отпеча́ток ноги́, след
cinayet izi — следы́ преступле́ния
parmak izi — отпеча́ток па́льца, отпеча́тки па́льцев
yanık izi — след от ожо́га
yara izi — след от ра́ны, шрам
iz bırakmak — оставля́ть след тж. перен.
izi belirsiz olmak — пропа́сть бессле́дно
izine düşmek — идти́ по сле́ду, взять след
izini kaybetmek — потеря́ть чей-л. след
izi silinmek — пропа́сть, исче́знуть
izine uymak — перен. идти́ по чьим-л. стопа́м, сле́довать чьему-л. приме́ру
izinden yürümek — продолжа́ть чьё-л. де́ло
2) мат. то́чка пересече́нияiz düşürmek — проекти́ровать, наноси́ть на пло́скость, черти́ть прое́кцию
См. также в других словарях:
parmak izi — is. Genellikle kimlik belirlemede yararlanılan, parmak uçlarının iç tarafındaki derinin her kişide değişik olan izi … Çağatay Osmanlı Sözlük
parmak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu. R. N. Güntekin 2) sf. Eni bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iz — is. 1) Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı … Çağatay Osmanlı Sözlük